Dünyada Her Yıl 7 Milyar Ton Tüketimi Olan Bir Konu

 Milyarlarca insanın ortak noktada buluştuğu bir konudan bahsedeceğiz. Güne başlarken, sosyal ortamlarda, sevinçli anlarda veya konsantre olmamız gereken ciddi anlarda herhangi bir türüne elimizin gittiği bir içecek. Dünyada her yıl 7 milyar ton tüketimi olan bir konu bu.

Son dönemde özellikle sporcu beslenmesi konusunda popülerlik kazanmasıyla kupa sayıları artan kahveye bir yerde dur dememiz gerekir mi?

Öncelikle kahveyi tanıyalım. 1000'den fazla bileşeni bulunan bir madde olduğu için sağlık üzerine olumlu-olumsuz birçok etkisi olduğunu söyleyebiliriz. İçerisinde kafestol ve kahveol dediğimiz yağlar, antioksidan özellik gösteren fenoller, B3 vitamini (niasin), magnezyum ve en aktif bileşen olarak kafeini bulundurur.

Türk kahvesi, İskandinav kahveleri ve French Press dediğimiz kahve türleri içerisinde daha yoğun kahveol ve kafestol bulundurur. Yüksek ısıya maruz kaldıklarında kahve yağları konsantrasyonları da artar.
Bu noktada kafein olayını detaylandıracağız. Çünkü kahve tüketiminde dikkat etmemiz gereken günlük güvenli kafein alım dozunu aşmamak. Kafein sindirim kanalından hızlıca kana karışıyor ve 1-1.5 saat içerisinde maksimum seviyeleri görüyor. Emilen kafein kan-beyin bariyerini aşarak etkisini göstermeye başlıyor. Vücutta yarılanma ömrü 3-7 saat arasında değişiyor ki bu oran kadınlarda daha kısa sürüyor.
Yani içtiğiniz bir kahvenin etkisini görebilmek için ortalama 1 saat beklemeniz gerekirken, etkisinin geçmesi içinse ortalama 5 saat gerekli olacaktır.

Ayrıca dikkat edilmesi gereken bir husus gebelik ve emziklilik döneminde annenin aldığı kafeinin plesenta yoluya ya da anne sütü ile bebeğe geçişidir. Bu yüzden bu dönemde mutlaka içilecekse eğer kafeinsiz kahve diyoruz. 

Bilinenin aksine kafeini sadece kahveden almıyoruz. Çay, kola ve sıcak çikolata gibi içecekler de kafein içermektedir. Gün içinde bardak bardak çayını içen bir bireyin kafein alımını düşünmesi gerekmektedir.

Peki yapılan çalışmalar bizlere kahve hakkında neler söylüyor?

  • Alzheimer hastalığında kafeinin antioksidan, antinflamatuar, nöronal aktivasyon etkileri ve glukoz kullanımını uyarıcı olması ile tedavi edici fonksiyonel bir gıda olduğunu bildiren çalışmalar vardır.
  • Menapoz sonrası kadınlarda antioksidan bileşenleri ile inflamasyonu inhibe ederek, kardiyovasküler ve inflamatuar hastalık riskini azalttığı gösterilmiştir.
  • 14 randomize kontrollü çalışmayı kapsayan bir meta-analizde kaynamış kahve tüketiminin, alınan miktarlara göre serum total kolesterol ve HDL düzeylerini arttırdığı, filtre kahvenin ise serum kolesterolü çok fazla etkilemediği bildirilmiştir.
  • Kahve içindeki tozlar, filtrelenmemiş kahvelerin ALT (karaciğer enzimi) yükselttiği ve hiperkolesterole sebep olabileceği bildirilmiştir.
  • Uzun vadede koroner kalp hastalık riskini arttırdığını gösteren kanıtlar gösterilmemiştir. Günlük ortalama 1-3 kupa kadar kahve tüketiminin koroner kalp hastalığı riskini azalttığını bildiren çalışmalar vardır.
  • Ancak günde 5 veya daha fazla fincan kahve içenlerde, hiç kahve içmeyenlere oranla kardiyovasküler hastalık riski %40-60 oranında daha yüksek bulunmuştur.
Kafein olumlu özellikleri göz önünde bulundurulduğunda gün içinde güvenilir dozlarda alabileceğimiz bir gıda bileşeni.

EFSA (European Food Safety Authority) sağlıklı bireylerde günlük kafein alımını 400mg, hamilelerde ise 200mg ile sınırlandırmıştır. Kafein kaynakları sadece kahve ile sınırlanmıyor. 
Çeşitli içeceklerin kafein miktarları

Bazı otoriteler günlük 2 kupa kahve tüketimini olumlu etkilerinden dolayı öneriyor. Ancak yine de kahve ile ilgili öneri yaparken bireysel özelliklerin önemi dikkate alınmalı diğer kafein kaynaklarının tüketimi sorgulanmalı, yeterli ve dengeli beslenme programı içinde miktarları ayarlanarak tüketilmelidir. Ayrıca tüketilen kahvenin türü, işlenmesi ve hazırlanma yöntemleri, kullanım miktarları, fincan boyutları, tüketim biçimleri göz önünde bulundurulmalıdır.

KAYNAK: 
  1. Sıdıka Oğuz, Zeynep Erdoğan, Kahve Tüketiminin Kalp Sağlığı Üzerine Etkileri, Journal of Cardiovascular Nursing 2016;7(14):136-39
  2. R. Urgent, A.G Schulz, M.B Katan, Effects of Cafestol and Kahweol From Coffee Prounds on Lipids and Serum Liver Enzymes in Humans, Am J Clin Nut. 1995 Jan;61(1):149-54
  3. https://www.efsa.europa.eu/en/efsajournal/pub/4102
  4. Nevin Şanlıer, Melike Gönder, Kahve Tüketimi ve Nörodejeneratif Hastalıklarla İlişkisi, Türkiye Klinikleri J Neur 2014,9(2):67-72

Comments

Popular posts from this blog

Understanding Nitrites and Nitrates: Sources and Potential Health Effects

Lessons From The Apple Cider Vinegar Story: The Dangers of Health Misinformation

Lots of Photos, One Outcry